Back To Top

13 Temmuz 2017 Perşembe

Saadet Lideri Karamollaoğlu: Yanlış yapıyorsunuz, vebale giriyorsunuz

reklam 1 Milli Görüş Lideri Karamollaoğlu: “Bu hadiselerle uzaktan yakından hiçbir ilgisinin olmadığı kesin olan bir arkadaşımızı bazı bahanelerle tutuklamak hakikaten adaleti katletmektir. 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Partisinin Balgat’taki genel merkezinde düzenlediği toplantıda, önceki gün FETÖ iddiasıyla gözaltına alınan ve sonra da tutuklanan Saadet Partisi İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mustafa Yaman’ın derhal serbest bırakılması için çağrıda bulundu.

Mustafa Yaman’ın polisler tarafından gözaltına alınıp tutuklanmasını “akla ziyan” olarak değerlendiren Karamollaoğlu, “Herkes biliyor ki devlet de, AKP de bu işin içinde var” diyerek sert bir şekilde eleştirdi.

Bize o günleri aratır hale getirmeyin

Adalet olmadan güven ortamının sağlanamayacağını vurgulayan Karamollaoğlu, “Bu hadiselerle uzaktan yakından hiçbir ilgisinin olmadığı kesin olan bir arkadaşımızı bazı bahanelerle tutuklamak hakikaten adaleti katletmektir. Şunu unutmayın; O adamları 10 sene bağrınızda siz beslediniz. Bu devletin sinir uçlarına girene kadar, nüfuz etmelerini siz sağladınız. Bunlardan referans almadan kimse ne askeri okullara girebildi ne de bir makama gelebildi. Ha bunu fark ettiniz o zaman dönüp bir de teşekkür etmeniz icap ederken şimdi bizim arkadaşları tutuklama yoluna gidiyorsunuz. Yanlış yapıyorsunuz, vebale giriyorsunuz” dedi.

YANLIŞ YAPIYOR, VEBALE GİRİYORSUNUZ

Adalet olmadan güven ortamının sağlanamayacağını vurgulayan Karamollaoğlu, “Bu hadiselerle uzaktan yakından hiçbir ilgisinin olmadığı kesin olan bir arkadaşımızı bazı bahanelerle tutuklamak hakikaten adaleti katletmektir. Şunu unutmayın; o adamları 10 sene bağrınızda siz beslediniz. Bunlardan referans almadan kimse ne askeri okullara girebildi ne de bir makama gelebildi. Ha bunu fark ettiniz, o zaman dönüp bir de teşekkür etmeniz icap ederken şimdi bizim arkadaşları tutuklama yoluna gidiyorsunuz. Yanlış yapıyorsunuz, vebale giriyorsunuz” dedi.

28 ŞUBAT’I ARATIR HALE GETİRMEYİN!

28 Şubat döneminde hiçbir arkadaşlarının gece yarısı gözaltına alınmadığına hatırlatan Karamollaoğlu, “Şimdi siz 28 Şubat’ı aratacak bir noktaya götürürseniz devleti, kaç tane 15 Temmuz’u kutlarsanız kutlayın hiçbir fayda vermez. Siz söylemiyor musunuz? ‘At izi it izine karıştı’ diye. Siz demediniz mi? ‘Bu teşkilatı yeni anladık.’ ‘Altı ibadet, ortası ticaret tepesi ihanet’ diye. Ama siz muamelenizde ibadet edenle ihanet edeni aynı kefeye koyuyorsunuz. Yapmayın, yazıktır günahtır. Tamamen masum insanları gözaltına, ardından da tutuklamaya başlarsanız bunun sonu gelmez siz de zarar görürsünüz, devlet de zarar görür, ülke de zarar görür. Acilen kim yetkiliyse, adalet mekanizmasının artık yetkili olmadığı herkes tarafından biliniyor. Lütfen müdahale edin. Vatandaşın yüzde 84’ü Türkiye’de adaletin olmadığını savunuyor. İşin garibi ise adalet mekanizmasında çalışan hakimler ve savcıların da yüzde 80’ininden fazlası adalete güvenmiyor” diye konuştu.

SURİYELİLERİ HEDEF GÖSTERMEK PROVAKASYONDUR

Sürekli üzücü haberlerin geldiğini söyleyen Karamollaoğlu, birbiri ardına gelen şehit haberlerinin yürekleri yaktığını belirterek, yürek yakan başka bir olayın ise Sakarya’da yaşandığını hatırlattı.

Suriyeli hamile bir kadının 10 aylık bebeğiyle katledilmesini lanetleyen Karamollaoğlu, “Söylenecek kelime bulamıyorum. Genlerimiz bozuldu, bu vahşilikleri yapacak bir millet değildik biz. Maalesef son dönemde, bazı kesimler Suriyelileri hedef göstererek toplumda yeni gerginliklerin fitilini ateşlemeye çalışıyor. Oysa içişleri bakanlığının verilerine göre, 2014-2017 yılları arasında Suriyelilerin suça karışma oranı ortalama yüzde 1.32’dir. Gösterilmek istenenin tam aksine Suriyeliler topluma en kolay adapte olan kesimdir. Ekonomimize ve iş gücü piyasasına önemli katkılar yapmaktadır. Bugün 5 binin üzerinde Suriyeli firmadan ve 650 milyon TL’nin üzerinde bir ekonomik katkıdan bahsedilmektedir. Bu gerçek ortadayken Suriyelileri, Türkiye’deki problemin merkeziymiş gibi göstermeye çalışmak, böyle bir algı oluşturmak iyi niyetten uzaktır. Türkiye’de iç karışıklık çıkarmaya yönelik kirli bir provokasyondur. Bu sinsi ve tehlikeli oyuna karşı milletçe dikkatli olmalıyız” diye uyardı.

ANADOLU TARİH BOYUNCA MAZLUMLARA SIĞINAK OLMUŞTUR

Dünyanın neresinde olursa olsun başı derde düşen mazlumların Anadolu’yu sığınacak bir liman olarak gördüklerini hatırlatan Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “Nitekim Anadolu’nun neresine giderseniz gidin, ya bir Boşnak köyüyle, ya bir bir Balkan mahallesiyle, ya da bir Ahıska türküyle karşılaşırsınız. Olayın yaşandığı Sakarya’da neredeyse her iki kişiden biri göçmen. Çerkezi, Arabı, Boşnağı bu ülkenin en büyük zenginliğidir. En büyük bereketidir. Ama hepsinden önemlisi Türkiye mazlumların son kalesidir. Son sığınağıdır. Bu kale düşerse, mazlumların sığınabileceği hiçbir yer kalmayacaktır. Kaleyi içerden çökertmeye çalışanlara izin vermemeliyiz.”

MİTİNG RESİMLERİNİ DEĞİL ADALET RESMİNİ KONUŞMALIYIZ

“Adalet Yürüyüşü”nün herhangi bir provokasyona mahal vermeden tamamlanmasını sevindirici bulan Karamollaoğlu, mitinge katılım ile ilgili söylemlere de değinerek, “Hem iktidar hem de ana muhalefet mensuplarına sesleniyorum; Bu mitingi fotoğrafları üzerinden tartışmak hala meseleyi anlamamış olmaktır. Bakın Sakarya’daki caniliği yapanlardan birisi daha önce de tecavüzden hapis yatmış. Şartlı tahliye ile salıverilmiş. Geçen haftaki basın toplantısında söyledim. Hapishanelerde yer açmak için şartlı tahliye ile serbest bırakılan hükümlü sayısı 230 bin. Şimdi siz cezaevlerindeki doluluk nedeniyle yataklarda nöbetleşe uyunduğu bir ülkede adaleti konuşmak yerine kimin mitingine kaç kişi katıldı tartışması yapacaksınız. Bu en basit ifadesiyle sığlıktır. Hakimlerin bile adalete güveninin yüzde 15’lere gerilediği bir ülkede, benim mitingim seninkinden daha büyüktü gibi çocukça yaklaşımlar içine girmek millete saygısızlıktır. Yürüyüş bitti şimdi oturup düşünme zamanı. Bu sığ tartışmalar bir an evvel geride bırakılmalı ve asıl meseleye odaklanılmalıdır. Toplumun adalet beklentilerini karşılayacak düzenlemeleri hayata geçirmenin yolları aranmalıdır” dedi.

15 TEMMUZ YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE İÇİN BİR UMUTTUR

15 Temmuz gecesinin bütün vahametine rağmen, gelecek adına bir umut ortaya koyduğunun altını çizen Karamollaoğlu şunları kaydetti: “15 Temmuz, bütün ihanet şebekelerine rağmen, bu milletin sahip olduğu iman ateşinin hiçbir zaman söndürülemeyeceğini göstermiştir. Ancak bu umudu zinde ve sürekli tutmak, marşlarla, sloganlarla, kutlamalarla değil, 15 Temmuz’dan ders çıkarmakla mümkün olacaktır. Hiç şüphesiz ki, darbeye teşebbüs eden, kanlı cunta hareketinin içinde yer alan, Milletine kurşun sıkan, Meclisine bomba atan canilerden hesap sorulacak ve en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Ancak bu süreçte asıl önemli olan; Türkiye’de, bir daha bırakın darbe yapmayı, hiç kimsenin darbeyi aklından bile geçiremeyeceği köklü hukuki, siyasi ve kurumsal dönüşümleri gerçekleştirmek olmalıdır.”

SAADET’TEN 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNE HATİM KAMPANYASI

Hazırlıkları yapılan 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümü ile ilgili de hatırlatmalarda bulunan Karamollaoğlu, “15 Temmuz darbe girişimi, son dönemde karşı karşıya kaldığımız ihanetlerin en büyüğü ve en acımasızıdır. Bu yüzden, 15 Temmuz gecesi milletimiz sadece bir darbe girişimini önlememiş, kendisine vurulmak istenen prangaları kırıp parçalamıştır. Bağımsızlığına ve iradesine konulmak istenen ipoteği yırtıp tarihin çöplüğüne atmıştır. 15 Temmuz’un birinci yılında, bu alçak girişime karşı tarihte emsali görülmemiş bir kararlılıkla karşı koyan aziz milletimize şükranlarımızı sunuyor, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Şehitlere çok şey borçluyuz. Elbette ne yapsak şükran borcumuzu ödeyemeyiz. Ama onlara gönderilebilecek en güzel hediye, arkalarından okunacak Kuran-ı Kerim ve yapılacak dualardır. Bu yüzden Saadet Partisi teşkilatları 15 Temmuz’un birinci yılında bütün şehitlerimiz için hatim kampanyası başlatmıştır” şeklinde konuştu.
reklam 2